Küçük Bir Kaçamak - Atatürk Arboretumu

Birkaç gündür bayram ertesi iznindeyim. Bu yıl hem iş hem ev ortamında yaşadığımız yoğunluk bizi bir hayli yordu. Bloğa da fazla vakit ayıramıyorum bu yüzden. Evde 3 tane küçük çocuk olması, -ki miniğimiz henüz 3 aylık- başlı başına yetiyor zaten.

Bayram gelince soluğu İstanbulda aldık. Eşiminde benimde neredeyse bütün yakınlarımız burda, biz de burda doğup büyüdük. Çocukluğumuzda yaşayamadığımız anları, büyüyünce misafir gibi gelip yaşamak varmış. Kader işte...

Malum üç çocuk olunca insanın eli kolu bağlanıyor, uzun süreli bir yere gidip gezmek hayal. Bizim de kafa dağıtmaya ihtiyacımız var. İstanbulda olunca fırsattan istifade küçük bi kaçamak planı yaptık eşimle. Ablaları bırakıp, miniğimizi yanımıza alarak bir gün de olsa kendimize zaman ayırmaya karar verdik.

Gezme planı yaparken baz aldığımız en önemli etken doğayla iç içe olmak. Yeşillik, göl,  deniz, sessiz ve sakin bir ortam olmazsa olmazımız. Hergün evde yaşadığımız curcunadan sonra bizi ancak böyle bir yer paklardı:)

Bu civarlarda favori yerimiz Ağva, fakat bu sefer başka bir yer olsun istedik. Uzun bir araştırmadan sonra çocuklardan da fazla uzaklaşmadan gidebileceğimiz bir yer olan Sarıyerdeki Atatürk Arboretumu’na gitmeye karar verdik. Gittikten sonra, yanıbaşımızda bulunan bu muhteşem yeri daha önce keşfedememiş olmakta bizim ayıbımız olsun.

Arboretum, diğer adı ağaç parkı olan ve esasen ağaçların ve onun gibi odunsu bitkilerin yetiştirilmesini amaçlayan botanik bahçe demektir. Yeme içme adına herşey yasak, sadece yanınıza su alabiliyorsunuz. Doğayı kirletmeme adına alınmış bir önlem, bu yüzden hazırlıklı gelmelisiniz. Yapacağınız tek şey ağaçlar arasında huzurlu bir yolculuk. Göl kenarında oturup dinlenebileceğiniz banklar mevcut, tesis olarak tuvalet dışında herhangi bir yapı yok. Otopark ücretsiz, giriş ise hafasonu 20 (öğrenci 7,5), haftaiçi 7,5 (öğrenci 2,5) TL. Pazartesi hariç sabah 08:30 - 17:00 saatleri arasında ziyaret edilebilir. Toplu taşıma ile de ulaşım mevcut.

Arazi biraz engebeli, yani yürüme problemi olanlar fazla yokuş çıkamadan yorulabilir. Böyle problemi olanlar kendini çok zorlamadan girişte bulunan yapay göl etrafında gezerekte buranın tadını çıkarabilir. Ayrıca haftasonu yoğunluğu yaşamamak adına haftaiçi gitmenizi tavsiye ederim.

Bizim için çok güzel bir gün oldu, doğayla iç içe, bolca oksijen, sessizlik ve huzur bize ilaç gibi geldi. Buralardaysanız veya yolunuz düşerse uğramadan gitmeyin:)